Proje Hakkında
Sillage 1437
Şengül Hamamı 2016 yılında restore edilmesinin ardından 2023 yılı başına kadar kullanıma açılmamış, Sillage 1437 işletmecileri tarafından kiralandıktan sonra tasarımcı olarak bizimle iletişime
geçilmiştir.
Hamam gibi işlevleri günümüzde çok geçerli olmayan binalar, güncelleştirme yapılmadığında
terk edilerek harap olmaktadır. Yeniden işlevlendirme eski binaların kurtarılması için bir araçtır.
Bu yüzden günümüz ihtiyaçları göz önünde bulundurularak proje tasarlanmıştır. Mekan işlev
olarak restoran olarak kullanılmak istenmektedir.
(Restoratör Mimar Özgür Bahattin Köylü –2016)
Binanın girişindeki yüksek tavanlı ana mekan ile önündeki açık teras yeni işlevi için dekore
edilmiştir. Ana mekandan geçilen fil gözlü-kubbeli, KEMERLİ iç bölümler kullanıma açılmamıştır.
Restorasyon aşamasında restoran olarak yeniden işlevlendirilmesine karar verilen mekanın
fiziki koşulları değerlendirilerek, bu karardan vazgeçilmiş, kaliteli kahve ve kokteyl hizmeti
verilmesine karar verilmiştir. Gelibolu sahilinde yürüyüş yolu üzerinde yer alan mekan; tarihi
ortamı, dekorasyonu ve kaliteli işletmecilik anlayışı ile yazın büyük ölçüde artan nüfusun tercih
ettiği en gözde mekan olmuştur.
Binaya restorasyon sonrası yapısal hiçbir müdahalede bulunulmamış, kendi kendine ayakta
durabilen, demonte elemanlar kullanılmıştır.
Denize cephesi çok geniş olan açık alan deniz kenarı, orta kısım, duvar kenarları ve teknik
kısmın ön tarafındaki alan olmak üzere zonlara ayrılarak; farklı renk ve modelde seçilen
mobilyalarla düzenlenmiştir. Restorasyonunda sert zemin olarak düzenlenmiş olan terasa
oturma gruplarının aralarına büyük saksılarda çeşitli büyüklüklerde ağaçlar yerleştirilerek
zenginleştirilmiştir.
Bahçe çevresindeki duvarlar alçak olduğu için deniz manzarasını kesmeyecek, rüzgarın etkisini
azaltacak şekilde korkuluklar yapılmış, girişteki demir kapı da tasarıma uygun bir kapı ile
değiştirilmiştir. Bu kapı üzerine eklenen ışıklı tabela ve giriş yanına (iç ve dış kısma) yerleştirilen
ağaçlar ile giriş vurgulanmıştır.
Dış terasa ihtiyaca göre bir açık bir bar ve mekana giriş kapısının önünde bir arkad ve saçak
yapılması planlanmıştır.
Dekorasyon yaklaşımı olarak tarihi binanın güzelliğini vurgulayan, sade ama şık detaylarla
mekanın atmosferi zenginleştirilmiştir. İç ve dış mekanda bitkilendirme kullanarak yapının diğer
donatılarıyla sıcak bir ortam yaratılması hedeflenmiştir. Tarihi binanın güzelliği ile yarışacak
gereksiz aksesuar ve mobilyalardan kaçınılmıştır. Kullanılan renk ve malzemeler binanın taş
duvarları ile uyumlu ve kontrast oluşturacak şekilde seçilmiştir.
Dekorasyonda yapılan imalatlar binaya inşai olarak müdahale edilmeyecek şekilde tasarlanmış,
bu konuya büyük özen gösterilmiştir. Bar ile arkasındaki meshleri taşıyan konstrüksiyon duvara
monte edilmeden kendi başına ayakta durabilecek şekilde hazırlanmıştır. Arkasından
uygulanan gizli aydınlatmalarla ışık duvara vurdurularak hem duvarın hem meshin ortaya
çıkması sağlanmıştır. Arkadaki meshlerin ve ön taraftaki tezgah üzerinde oluşturulan çerçeveye
şişelerin sergilendiği raflar yerleştirilmiştir. Meshin ortasına eğimli bir şekilde asılan eskitme
ayna ile hem barmenin hareketlerinin görülebilmesi sağlanmış hem de mekana derinlik
katılmıştır.
Mekana girişte ortadaki aydınlatmanın altına, kapalı alanın merkezindeki ahşap kolonların
arasında localı bir oturma alanı oluşturulmuş, locaların ortasına da bir zeytin ağacı
yerleştirilmiştir.
Mekana girişte karşımıza gelen duvarda binanın taş dokusunu kapatmayacak şekilde demir
konstrüksiyon ile şişelerin sergileneceği bir kav oluşturulmuş, alttan uygulanan aydınlatmayla
da etkisi arttırılmıştır. Kavın ön kısmına zemin kaplamasına bağlanmayan demonte bir deck
kaplamalı platform oluşturulmuş, üzerine de uzun chester koltuklarla rahat bir oturma alanı
sağlanmıştır.